Öyle işte bana kalsa gitmezdim bi yere.Onun olmadığı bir yere gitmezdim.Eminim ki ona da zamanında sorsanız o da gitmem derdi.Sensiz kalamam derdi.Şimdi başka şehirlerdeyiz bu ne kadar ironik değil mi?
Günlerdir eskileri anlatıp çocuk gibi ağlıyorum.Gözümün önüne geliyor onun beni sevdiği zamanlar.Bazen mimiklerini,sesini,bana baktığı an ki gözlerini unutuyor gibi oluyorum panikliyorum.İçimi bir korku alıyor.Ben seni nasıl unuturum.
Bir keresinde demiştim 'o kadar az konuşuyorsun ki ben çok konuşuyor gibi kalıyorum' bana gülmüştü.Şimdi hiç bir şey demese de olur.Ben sonsuza kadar konuşurum ona sorun değil.Anlatacak çok şeyim var.Ama ona anlatılacak şeyler.Başkasına anlatamadığımdan susuyorum hep.Mutsuz zannediyorlar.Yok değilim.Sadece içimdeki anlatılacaklar sadece sana.
Ben sana hediye olarak bi kuş resmi vermiştim.Sen alıp saklarım demiştin.Senden sonra kimseye yapmadım ben kuş.O zaman bana bir sanat gibi gelmişti.Aslında olan bir hiçlikten yapılmaya benzetilmeye çalışan şekillerdi.Sanırım bende seni kuş gibi yaptım.Seni beni sevebilen birine çevirdim.Olmadı.Uçamadın.
Sallansam sallanan sandalyede saatlerce oturur mu yerine kalbimin kırıldıktan sonra yerleştirilmiş parçaları çünkü eksiklikleri var hissediyorum.Tam ortada.
Unuttum hepsini bir günde.Kafamda çaldı bir jenerik sanki başlıyor gibi yeni bir dizi.Yeni bir hayat başlıyor sandım aslında.Sonra babam dedi ki'Hayatına birisi girer işte o zaman hayatını ondan öncesi ve sonrası diye ayırırsın'Sonra fark ettim kafamda çalan o şarkıyı.Sanki senin gitmenin ardından çalan bir cenaze merasiminin müziğiydi.
Bütün boşverilmişliklerin,bütün umursamamazlıkların,bütün başlanamamış başlangıçların bahanesi oldum.Asla yüzüme 'bahanesin' demediler sağ olsunlar,yüzüme bakmadı çünkü bunun içinde canları sağ olsun.Son cümleden emin değilim.
Unutulanlar hatırlandı bugün.Postane sıralarında,çamur birikintilerinde,küçük bir kızın oyuncak bebeğine söylediği ninnide,sevilip sevilmeyen bir insanın gözlerinde...Sonra sıralarca anılar geldi birer birer gözlerime ben yine aralarından seni seçtim.
Yeterince seversem geri dönersin zannettim.Ama senin geri dönmen için gereken eşiğe hiç ulaşamadım.Belki benim sevgim bu kadardı ama sen daha fazlasını istedin.Bunu bi düşün.
Yürüdüm bir yolda.Onun bastığı yerlere basmaya özen göstererek yürüdüm.Onun baktığı yerlere bakıp gülümsedim.Bu ne demek biliyor musunuz?Bunu bilin.
Bu sensizlik sana olan bütün öfkemi söndürüyor,bütün nefretimi kişilere özel açılmış yaralarıma gömüyor.O kadar istenmedim ki istenmeyi unutulmuşlukla yaşamayı öğrendim.
Yandığım gibi yansaydınız anlardınız beni kül olmanın hiç bir değeri olmayan bir yerde.Unutulmuşlukların ortasında.Ama mevzu neydi biliyor musunuz?Mevzu çok basitti.Kalbime bir bardak su dökseydi yemin ederim yaşardım.
Aşklarımız seviyor sevmiyor yapılmış bir papatyanın yaprakları gibi orda burda.Son yaprak sevmiyor.
Son yaprak sevmiyordu.Eğer onu o an kabul etseydim bakmasaydım gözlerine bu kadar yorulur muydum?Bu kadar uğraşır mıydım bulduğum her sivri hayatla kalbimdeki ismini kazımayı?Bunun cevabı onun kadar yok.
Son yaprak sevmiyordu.Bir fal ilk defa babam kadar haklıydı.
Pazar
Çarşamba
Bilipte Bakmamıştır Bana
.Bir anda senin fotoğrafını gördüm.Çok mutlusun eğleniyorsun.Kameraya çok güzel gülümsemişsin.Her zamanki gülümsemen.Hani bir zamanlar bana baktığın o gülümseme.Hiç unutmadım.Günlerdir fotoğrafını görmemiştim.Çok özlediğimi bu yüzden fark etmemişim.Kalbimin seninle çarptığını unutmuşum.
Seni en son görüşümü hatırladım.Gülüşünü en son görüşümü hatırladım.Denk gelmiştik.Sanki Tanrının bana ilk ve son hediyesiydi o an.Sen beni görene kadar neşeliydin.Beni görüp sustun.Hep ben konuştum sen ise kafa salladın.Dediğin her şeye güldüm.Şimdi o an nasıl aşık olduğumu anladım.Sen ise aklından bile geçirmedin benim sana aşık olduğumu.Sonra gittin.Odadan çıkarken yağmur çok yağıyordu.Islanıp üşütme diye bağırdım işte bu sana son sözüm oldu sana.Benim sana görüşürüz deme fırsatım bile olmadı.
Ben sana konuşurken gözlerime bile bakmamıştın.Gözlerin bana bakmamaya yemin etmiş sanki.bana bakmamaya yemin eden gözlere ,size yemin ederim 1 saniye gözümü ayırmadan ölene dek bakabilirdim.
Arkasını dönüp yağmura çıktı.Benim onu en son görüşüm buydu.Daha sonrada hiç konuşmadık zaten.Hiç birlikte gülmedik.Daha sonrasında ben senin adını bile duymadım.
O günden sonra benim yanımda hiç olmadı benim başıma çok fazla şey geldi.
Sonra ben bir hafta sonra senin olmadığın yerde gelip durdum.Aynı değildi.Hiç bir zamanda aynı olmayacaktı.
Şimdi sen benden gözlerini hep kaçırdığın için ben kimsenin gözlerinin içine bakamıyorum bir bildiği vardır diyorum.Bilipte bakmamıştır bana.
Seni en son görüşümü hatırladım.Gülüşünü en son görüşümü hatırladım.Denk gelmiştik.Sanki Tanrının bana ilk ve son hediyesiydi o an.Sen beni görene kadar neşeliydin.Beni görüp sustun.Hep ben konuştum sen ise kafa salladın.Dediğin her şeye güldüm.Şimdi o an nasıl aşık olduğumu anladım.Sen ise aklından bile geçirmedin benim sana aşık olduğumu.Sonra gittin.Odadan çıkarken yağmur çok yağıyordu.Islanıp üşütme diye bağırdım işte bu sana son sözüm oldu sana.Benim sana görüşürüz deme fırsatım bile olmadı.
Ben sana konuşurken gözlerime bile bakmamıştın.Gözlerin bana bakmamaya yemin etmiş sanki.bana bakmamaya yemin eden gözlere ,size yemin ederim 1 saniye gözümü ayırmadan ölene dek bakabilirdim.
Arkasını dönüp yağmura çıktı.Benim onu en son görüşüm buydu.Daha sonrada hiç konuşmadık zaten.Hiç birlikte gülmedik.Daha sonrasında ben senin adını bile duymadım.
O günden sonra benim yanımda hiç olmadı benim başıma çok fazla şey geldi.
Sonra ben bir hafta sonra senin olmadığın yerde gelip durdum.Aynı değildi.Hiç bir zamanda aynı olmayacaktı.
Şimdi sen benden gözlerini hep kaçırdığın için ben kimsenin gözlerinin içine bakamıyorum bir bildiği vardır diyorum.Bilipte bakmamıştır bana.
Salı
Ben seninle uyandım.Sanki yıllar önceydi.
Bir kaç gün öncede gördüm seni.Karşılaştık bi yerde.Mekan önemli değil.Ben seni aradım.sen ise benim orda olduğumu bilip gelmiyordun.Ben yanına usulca yaklaştım.başta saçlarını gördüm sonra o hep giydiğin sweatshirtünü gördüm.Korkarak omzuna dokundum ve işte her şeye rağmen karşımdaydın.Aynı boy aynı koku aynı hisler..
Bana bakıyorsun ama böyle kırgınsın gözlerin aynı.Aynı kahverenginin tonu ama aynı bakmıyorlar.Çok kırgınlar hem de çok.Ellerini nereye koyacağını bilemiyorsun.Bense o kadar eminimki kendimden sana sarılıyorum.Dediğim gibi kokun aynı.Kafanı boynuma gömdüğünü hissediyorum.Sonra gözlerinin içine bakarak özrümü diliyorum.Neden özür dilediğim hakkında hiç bir fikrim yok sana bir şey yaptığımı hatırlamıyorum.Sadece sevdim ben seni ve ben sana bunu söyleyemeden sen önyargılarını ,korkularını alıp gittin bense burda arkandan bakarak kaldım.İşte karşımdasın ve özrümü diliyorum.Affedebilecek misin?
Elimi tutuyorsun anlıyorum artık hiç bir şeye yer yok bizim aramızda.Sadece sen ve ben.Beni dışarı sürüklüyorsun ve hızlıca oradan uzaklaşıyoruz.Sonra ben burnumda senin kokun tek başıma uyanıyorum.
Eğer birgün karşılaşırsan beni yolda görürsen beni üzme.Ne olduğunu bilmiyorum ama içimi acıtan şeyler var sabah seninle uyanmamı gerektiren gece uyuyana kadar seni düşünmemi sağlayan.eğer karşılaşırsak ve sen bana o aynı kahverengi gözlerinle bakarsan ben çok kötü olurum biliyor musun?Gözlerim dolar.Seni özlerim hem de çok.
Pazar
Ben sana bu doğum gününde asla okumayacağın yazılar yazıyorum
Artık senden bahsetmemem gerektiğini biliyorum.Seni anlatmamam gerektiğini.Çünkü bahsetmem gerekenden daha çok anlattım seni onlara.senin her anının üstünden on defa geçtim.Ben bugün seni anlatmamam gerektiğini biliyorum ama bugün benim doğum günüm ve istediğimi yapabilirim değil mi işte istediğim bu senden bahsetmek
Sen bir insanın kendi doğum gününü bırakıp başkasını düşünmesi ne demek bilir misin her güldüğünde başkasını düşünmesi aklına geldim mi diye ummak ve günün sonunda seni umursamadığını fark etmek
Sen doğum gününde bile oturup onu düşünürken onun senin farkında olmadığını anlamak seni aslında hiç hayatında bir parça yapmadığını fark etmek.
Hep yaptığım gibi bir daha asla bahsetmeyeceğim dedim ama biliyorum yapamam ben arkadaşlarıma senden bahsetmesem bile ben seni hep kendime anlatıyorum bu asla durdurulamayan bir refleks gibi.Sen benim yaşamsal refleksim gibisin.Asla vazgeçemediğim.Her an aklıma gelen.Her konuştuğumda her anlattığımda hüzünlendiğimsin sen.
Yine bir doğum günü gecesindeyim ve aklıma sen varsın.Bak gördün mü bir yaş daha yaşlandım olgunlaştım ama seni bırakma gücünü kendimde bulamadım.
Ben bugün bi kaç pasta kestim her seferinde mumu üslerken seni diledim.Ben her dilek hakkımda seni dileyecek kadar salaktım.
Sen bir insanın kendi doğum gününü bırakıp başkasını düşünmesi ne demek bilir misin her güldüğünde başkasını düşünmesi aklına geldim mi diye ummak ve günün sonunda seni umursamadığını fark etmek
Sen doğum gününde bile oturup onu düşünürken onun senin farkında olmadığını anlamak seni aslında hiç hayatında bir parça yapmadığını fark etmek.
Hep yaptığım gibi bir daha asla bahsetmeyeceğim dedim ama biliyorum yapamam ben arkadaşlarıma senden bahsetmesem bile ben seni hep kendime anlatıyorum bu asla durdurulamayan bir refleks gibi.Sen benim yaşamsal refleksim gibisin.Asla vazgeçemediğim.Her an aklıma gelen.Her konuştuğumda her anlattığımda hüzünlendiğimsin sen.
Yine bir doğum günü gecesindeyim ve aklıma sen varsın.Bak gördün mü bir yaş daha yaşlandım olgunlaştım ama seni bırakma gücünü kendimde bulamadım.
Ben bugün bi kaç pasta kestim her seferinde mumu üslerken seni diledim.Ben her dilek hakkımda seni dileyecek kadar salaktım.
Salı
Bir başka mutluluk müjdeliyor sanki çiçekler
Çok yoruldum bu gün.Kafamı birinin omzuna koyup saatlerce orada kalmak istedim.Kalp atışlarını dinleyerek uykuya dalmak istedim.Onu istedim.
Ben şimdi ne yapıyor bilmiyorum.Kimlerle,nerede..Kimi düşünüyor,kimi seviyor,hangi kız onun aklında ve en önemlisi o da benim gibi bir sürü alakasız şeyler yüzünden bizi hatırlıyor mu?
Yolda yürürken onun adının geçtiği bir dükkan veya onun adına sahip küçük bir çocuk.Onun adının bile söylenmesi yetiyor etrafımda kalbimin hızlı atması için..
Ben şimdi ne yapıyor bilmiyorum.Kimlerle,nerede..Kimi düşünüyor,kimi seviyor,hangi kız onun aklında ve en önemlisi o da benim gibi bir sürü alakasız şeyler yüzünden bizi hatırlıyor mu?
Yolda yürürken onun adının geçtiği bir dükkan veya onun adına sahip küçük bir çocuk.Onun adının bile söylenmesi yetiyor etrafımda kalbimin hızlı atması için..
Cuma
Yürüyüş Patikası...
Olayların üstünden zaman geçtikten sonra onları etrafa komik bir şekilde anlatmaya başlıyorsun.Sanki canını hiç yakmamışlar gibi.Sanki o zamanda dalganı geçmişsin gibi.
Ama çoğu hikaye böyle değil.Çoğu acıklı.Hem de o kadar acıklı ki.
Mesela o gün çok sevdiğim zamanın da delicesine aşık olduğum çocukla yolda karşılaştım.Kaçacak yerimiz yoktu.Ağaçlık bir yerdeydik.Normalde kaçardık birbirimizden.Ben ya da o gördüğümüz ilk sokaktan dönerdik.Ama o gün kaçacak yer yoktu.Bir birimize baktık.Saniyeler sürdü.Daha sonra kafalarımızı önümüze eğip geçtik.Geçtikten sonra dönüp baktım.O dönmedi.Ben onun arkasından bakakaldım.Yolun ortasında tek başıma kaldım.Kalbimdeki o sızının hiç geçmemiş olduğunu gördüm.Arkasından bakarken her an yeşilçam filmlerindeki gibi bir anda arkasını dönmesini daha sonra yanıma koşarak gelmesini.O çınar ağaçlarının altında ,ormandaki yürüyüş patikasında beni kucaklamasını daha sonra yıllardır beni sevdiğini söylemesini bekledim.Daha sonra o efsanevi öpüşmeyi yapacaktık ve bizim hikayemiz son bulacaktı.Ama öyle olmadı.
Ben onun için hiç önemli olmadım o yüzden o an bana gelip beni sevdiğini söylemesi bile hayalin ötesiydi.Benim için 'Belki bir gün bir kız kıskandırmak isterim.Elimin altında bulunsun' diye bile demedi.Beni gördüğünde hep yolunu değiştirdi.Arkadaşlarıyla benden bahsederken hep dalga geçtiler.Bense yıllar boyunca hep ondan bahsederken aşıktım işte diye bahsettim.O yolda yürüyüp gittikten sonra beni hiç düşünmedi.Bense eve gidene kadar kendime gelemedim.
Beni sevmedi sevdiği asıl kişi benim en yakın arkadaşımdı.Ona delicesine aşık oldu.İlişkilerini bana açıkladıklarında Kurban bayramının ilk günündeydik.Sabahın köründe söylediler.Telefondan mesajla.İkiside ona aşık olduğumu biliyorlardı.Sabahın erken saatlerinde öğrenince başta anlayamadım.Sonra elime Cecelia Ahern'in Keşke Beni Görebilsen kitabını aldım.Bitirmeme rağmen sonunu tekrar okudum.Aslında okudum diyemem sadece sözcüklere baktım.Sonra ağladım.Çok ağladım.Bildiğim bir sondu ama kabul etmek istememiştim.Arkadaşımın bunu yapacağını düşünmemiştim.Sevdiğim çocuğu en yakın arkadaşımla kaybedeceğim aklıma gelmemişti.Sonra annem geldi.Niye ağladığımı sorduğunda da kitabı gösterdim.Normaldi.Başka verecek cevabım yoktu.
Sakinleşince kalktım.Üstümü değiştirdim.Makyajımı yaptım.Aile ile bayramlaşmaya gittim.Babaanneme kadar çok iyi dayandım.Gülümsedim,herkese iyi olduğumu söyledim.O kadar zordu ki.Aslında içim parçalanıyordu.Kendimi çok kötü hissediyordum.Etrafı yakıp yıkasım vardı.Ama sadece gülümseyerek baş salladım söylenilenlere.Oraya geldiğimde babaannemin bakışları her şeyi anlar gibiydi.Dayanamadım.Kavurmaları yiye yiye ağladım.Hem yedim hem ağladım.Makyajımın bozulmasına aldırmadım.Kim ne düşünür aldırmadım sadece ağladım.
Sonra eve gittim.Telefonuma baktım.Mesaj veya arama yoktu.Kafamı yastığa gömdüm.Sabah uyandığımda çok büyük bir acı hissettim.İlk aşk acısı en kötüsüdür.
O günden sonra asla bir erkek için ağlamadım.Ne zaman çok sevsem korktum.Hep en yakın arkadaşlarıma daha az güvendim.Çünkü ilk kırgınlıklar unutulmuyor.
İşte bu hikayeyi çok daha güzel anlatabilirsiniz.Ama ben anlatmak istemiyorum.Beni nasıl ağlattıklarını hiç unutmak istemiyorum.
Pazartesi
,güneş batarken güzel gölgeler bıraktığı bir zamanda.
Başka bir gece.Ve ben balkonda oturmuş ayı izliyorum.Yanındaki yıldızı görüyorum ve yıldızın neden onun tam yanında durmadığını merak ediyorum.Birazcık kaysa hemen yanına gelebileceğini düşünüyorum.Sonra diyorum ki onlar birbirlerine milyonlarca ışık yılı uzaklıkta.Sen aklıma geliyorsun.Seninle çok uzak olduğumuzu düşünüyorum ama ay ile yıldızın çok yakın olduklarını düşünebiliyorum.Onlara göre de biz çok yakınız.
Her zaman yaptığım gibi şarkı söylüyorum.Bazen o şarkıyı söylerken bir yıldız kayıyor ve ben seni diliyorum.Eğer burada olsaydın o şarkıyı sana söylerdim.Sen öbür taraftasın.Ayın gökyüzünü ikiye böldüğü yerdesin..Seninle aramızda onlarca kilometre var.
Ama seni görmem için kilometrelerce gelmem gerekmiyor.Gözlerimi kapatıyorum ve sen oradasın.Anılarımdasın.Bana gülümsüyorsun.Etraf çimenlik sen varsın ben sana doğru yürüyorum.Sen beni görüyorsun.Gelirken bana gülümsüyorsun.Ben sana el salıyorum.Güneş benim yüzüme çarpıyor.Büyük ihtimalle saçlarımın sarı kısımları parıldıyor.Sen beni güzel buluyorsun.Yanına geliyorum ve sen ellerini koyacak yer bulamıyorsun.Ben gerginlikten çok konuşuyorum sen ise konuşamıyorsun.Birbirimizin gözlerine bakamıyoruz.
Eski zamanlardan başka bir anı daha.Sen benim yanımda uzanıyorsun.Ben yan dönüp sana bakıyorum ve sana aşık oluyorum.Sonra kafamı gökyüzüne çeviriyorum.Hava çok güzel.Gökyüzünde bir tane bile bulut yok.Sen yanımdasın.
Sonra bir gün elini tutuyorum.O an elinin sıcaklığını hissederken kalbimin atışını kulaklarımda duyuyorum.Ve o an biliyorum ki evrendeki her şey sana yöneliyor.Eline bakıyorum,birde benimkine bakıyorum.Gerçekten güzel ellerim var diyorum.
Sonra olaya başkası karışıyor.Ben sana aşık olmaya başlarken eski sevdiklerimden birisi benim aklımı karıştırıyor.Bir gün beni bekliyor.Etrafın çam ağaçlarıyla dolu olduğu çok güzel bir ormanda,güneş batarken güzel gölgeler bıraktığı bir zamanda.
Ben elimde çantam o yanımda beraber konuşarak toprak yolda yürüyoruz.Etrafta çamlar ağaçlar gülüp koşuşturan çocuklar var ama ikimizde birbirimize bakıyoruz.Suskunluk bile garip gelmiyor.O orada ,yanımda duruyordu.Tabi onu hayatım boyunca çok sefer görmüştüm.Ama orada dururken o kadar güzeldi ki.Her şey dursun istedim.Hiç bir şeyin bir daha değişmemesini istedim.Eğer orada o şekilde durmaya devam etseydi, o kadar güzeldi ki.Eğer hayatım bir film sahnesi olsaydı ve o beni sevseydi o an birbirimize söylememiz gerekirdi.Benimde onun boynuna sarılmam ve onu öpmem gerekirdi.Seni unuturdum.Sonra 'Son' derdik ve mutlu bir şekilde hayatımıza devam ederdik.Ama öyle olmadı çünkü benim kalbimde artık o değil sen vardın,onun aklında da ben değil başka kız vardı.Birbirimizi sevmiyorduk.Benim için iyi olan kim bilmiyordum ama onun yanına o gün çok yakışıyordum.Bu senden vazgeçmem için yeterli bir sebepti.
Sonra bu gün bakıyorum da güneş,onun güzel saçları,şirin gülümsemesi,çam ağaçları,ıhlamurların kokusu,eğlenen çocukların kahkahası.... hiç biri beni senden vazgeçirememiş.Hiç bir şey sana ilaç olamamış.Sen dışında.Kendi içinde beni bitirmen benimde seni bitirmem için en büyük neden olmuş.
Her zaman yaptığım gibi şarkı söylüyorum.Bazen o şarkıyı söylerken bir yıldız kayıyor ve ben seni diliyorum.Eğer burada olsaydın o şarkıyı sana söylerdim.Sen öbür taraftasın.Ayın gökyüzünü ikiye böldüğü yerdesin..Seninle aramızda onlarca kilometre var.
Ama seni görmem için kilometrelerce gelmem gerekmiyor.Gözlerimi kapatıyorum ve sen oradasın.Anılarımdasın.Bana gülümsüyorsun.Etraf çimenlik sen varsın ben sana doğru yürüyorum.Sen beni görüyorsun.Gelirken bana gülümsüyorsun.Ben sana el salıyorum.Güneş benim yüzüme çarpıyor.Büyük ihtimalle saçlarımın sarı kısımları parıldıyor.Sen beni güzel buluyorsun.Yanına geliyorum ve sen ellerini koyacak yer bulamıyorsun.Ben gerginlikten çok konuşuyorum sen ise konuşamıyorsun.Birbirimizin gözlerine bakamıyoruz.
Eski zamanlardan başka bir anı daha.Sen benim yanımda uzanıyorsun.Ben yan dönüp sana bakıyorum ve sana aşık oluyorum.Sonra kafamı gökyüzüne çeviriyorum.Hava çok güzel.Gökyüzünde bir tane bile bulut yok.Sen yanımdasın.
Sonra bir gün elini tutuyorum.O an elinin sıcaklığını hissederken kalbimin atışını kulaklarımda duyuyorum.Ve o an biliyorum ki evrendeki her şey sana yöneliyor.Eline bakıyorum,birde benimkine bakıyorum.Gerçekten güzel ellerim var diyorum.
Sonra olaya başkası karışıyor.Ben sana aşık olmaya başlarken eski sevdiklerimden birisi benim aklımı karıştırıyor.Bir gün beni bekliyor.Etrafın çam ağaçlarıyla dolu olduğu çok güzel bir ormanda,güneş batarken güzel gölgeler bıraktığı bir zamanda.
Ben elimde çantam o yanımda beraber konuşarak toprak yolda yürüyoruz.Etrafta çamlar ağaçlar gülüp koşuşturan çocuklar var ama ikimizde birbirimize bakıyoruz.Suskunluk bile garip gelmiyor.O orada ,yanımda duruyordu.Tabi onu hayatım boyunca çok sefer görmüştüm.Ama orada dururken o kadar güzeldi ki.Her şey dursun istedim.Hiç bir şeyin bir daha değişmemesini istedim.Eğer orada o şekilde durmaya devam etseydi, o kadar güzeldi ki.Eğer hayatım bir film sahnesi olsaydı ve o beni sevseydi o an birbirimize söylememiz gerekirdi.Benimde onun boynuna sarılmam ve onu öpmem gerekirdi.Seni unuturdum.Sonra 'Son' derdik ve mutlu bir şekilde hayatımıza devam ederdik.Ama öyle olmadı çünkü benim kalbimde artık o değil sen vardın,onun aklında da ben değil başka kız vardı.Birbirimizi sevmiyorduk.Benim için iyi olan kim bilmiyordum ama onun yanına o gün çok yakışıyordum.Bu senden vazgeçmem için yeterli bir sebepti.
Sonra bu gün bakıyorum da güneş,onun güzel saçları,şirin gülümsemesi,çam ağaçları,ıhlamurların kokusu,eğlenen çocukların kahkahası.... hiç biri beni senden vazgeçirememiş.Hiç bir şey sana ilaç olamamış.Sen dışında.Kendi içinde beni bitirmen benimde seni bitirmem için en büyük neden olmuş.
Cumartesi
Üzgünüm...
Şimdi ben senin hakkında yazdığım hiç bir yazıyı okumuyorum.Hatta bu senin hakkında yazdığım son yazı.Bundan sonra hiç bir şekilde aklımda olmayacaksın.Belki aylar sonra bu yazılara baktığımda sen geleceksin aklıma.Bende gülümseyeceğim.
Senin hakkında iyi şeyleri listelemeye başladığım taslaklarda duran yazıyı göreceğim.Bakacağım.Ne kadar az yazabilmişim diyeceğim.Devam ettirememişim.Ama kötü yanlarını yazmaya kalksam yerler yetmez diye düşüneceğim.
Aramızda olanlar aklıma gelecek.Güzel diyeceğim.Ama senden sonra tanıştığım insanlara senden bahsedemeyeceğim.Daha eskilerinden bahsederim ama senden bahsetmem için zaman geçmesi gerekir çünkü her seferinde kalbimin üzerine oturan o büyük ağırlığı atmam lazım.
Bazen şarkılar,bazen arkadaş muhabbetleri bazende filmler gönderiyor o ağırlığı.Bazende o ağırlığı tekrar yerine koyanlarda onlar oluyor.Mesela bir kaç gün evvel sinemadaydım.Kimse gelmemişti yanımda.Tek başıma gitmiştim.Mısırımı alıp oturdum ve soluma baktım.Orada seni düşündüm.Film başlamadan önce gösterilen fragmanlara seninle yorumlar yapabilmek istedim.Filmde espiri yapıldığında dönüp gülüyor mu acaba diye bakacağım kişi sen ol istedim.Orada Tom Cruise savaştı.Ben seni düşündüm.İkinci yarıya katlanamadım.Eve geldiğimde arkadaşım aradı.Film nasıldı? diye sordu.Güzeldi dedim.Ama sorsanız hiç sevmezdim o tarz filmleri.Sadece arkadaşım filmi anlattırmak zorunda kalmasın diye öyle dedim.Çünkü ben seni düşünmekten filmi izlemedim.Filme bakmaktansa yanımda ki boş koltuğa baktım.Bir ara uykum geldi kendi koluma yaslandım.Mısırımı bitiremedim.Önümdeki kıza verdim.Sen olsaydın sen yerdin.Kaçırdın güzelim mısırı.
O gün ilk defa yalnız olduğumu fark ettim.Yanımda arkadaşlarım yok muydu?Vardı.Ama senin doldurmanı istediğim bir boşluk vardı.Sen doldurmadın o boşluğu.Arkadaşlarımla doldurmaya çalıştım.Dolmadı.Onlarda uğraşmadılar doldurmak için.
Sinemadan devam edeyim.Hatta dünde bir filme gittim.Kız kanserdi,çocukta kanserdi.Birbirlerine delicesine aşklardı.Ve en kötüsü çocuk ölüyordu filmde.İkinci yarının onuncu dakikasından itibaren ağlamaya başladım.Susamadım.Sen olsan dalga geçerdin.Ne ağlıyorsun kızım?Kendine gel diye küçümserdin.Bende yanında sağlam durmak için uğraşırdım.Ama bilirdim sende duygulanmış olurdun film için.Çıkışta bana sarılırdın.Ağlamazdın ama bilirdim üzülmüş olurdun.Belki aklına beni kaybedebileceğin gelirdi.Biraz daha üzülürdün.
Bir gün ben daha sana aşık olduğumu yeni kabullendiğim sırada arkadaşımla bir parkta oturuyorduk.Ben o parkı çok seviyordum çünkü ben seninle bir keresinde sorun yaşamıştım ve parka oturmuştum.Göklere bakıp dua etmiştim.Sonra sen bana çok iyi davranmıştın.Hatta sonradan öğrendim ki orası arkadaşımın annesinin eskiden oturduğu evin yeriymiş.Ev yıkılmış oraya park yapılmış.Benim için daha uğurlu oldu orası.Hep orada senden bahsettim.Emin ol oradaki çınar ağacı senin hakkındaki her şeyi biliyor.
Evet bu hikayenin daha güzel bitmesini isterdim.Onu çok güzel bir şarkıyla bütünleyerek anlatmak,herkesin dinlediklerinde özeneceği bir aşk hikayesi olsun isterdim.Her kız bunu ister.Ame gerçekler bu değil.Üzgünüm.
Senin hakkında iyi şeyleri listelemeye başladığım taslaklarda duran yazıyı göreceğim.Bakacağım.Ne kadar az yazabilmişim diyeceğim.Devam ettirememişim.Ama kötü yanlarını yazmaya kalksam yerler yetmez diye düşüneceğim.
Aramızda olanlar aklıma gelecek.Güzel diyeceğim.Ama senden sonra tanıştığım insanlara senden bahsedemeyeceğim.Daha eskilerinden bahsederim ama senden bahsetmem için zaman geçmesi gerekir çünkü her seferinde kalbimin üzerine oturan o büyük ağırlığı atmam lazım.
Bazen şarkılar,bazen arkadaş muhabbetleri bazende filmler gönderiyor o ağırlığı.Bazende o ağırlığı tekrar yerine koyanlarda onlar oluyor.Mesela bir kaç gün evvel sinemadaydım.Kimse gelmemişti yanımda.Tek başıma gitmiştim.Mısırımı alıp oturdum ve soluma baktım.Orada seni düşündüm.Film başlamadan önce gösterilen fragmanlara seninle yorumlar yapabilmek istedim.Filmde espiri yapıldığında dönüp gülüyor mu acaba diye bakacağım kişi sen ol istedim.Orada Tom Cruise savaştı.Ben seni düşündüm.İkinci yarıya katlanamadım.Eve geldiğimde arkadaşım aradı.Film nasıldı? diye sordu.Güzeldi dedim.Ama sorsanız hiç sevmezdim o tarz filmleri.Sadece arkadaşım filmi anlattırmak zorunda kalmasın diye öyle dedim.Çünkü ben seni düşünmekten filmi izlemedim.Filme bakmaktansa yanımda ki boş koltuğa baktım.Bir ara uykum geldi kendi koluma yaslandım.Mısırımı bitiremedim.Önümdeki kıza verdim.Sen olsaydın sen yerdin.Kaçırdın güzelim mısırı.
O gün ilk defa yalnız olduğumu fark ettim.Yanımda arkadaşlarım yok muydu?Vardı.Ama senin doldurmanı istediğim bir boşluk vardı.Sen doldurmadın o boşluğu.Arkadaşlarımla doldurmaya çalıştım.Dolmadı.Onlarda uğraşmadılar doldurmak için.
Sinemadan devam edeyim.Hatta dünde bir filme gittim.Kız kanserdi,çocukta kanserdi.Birbirlerine delicesine aşklardı.Ve en kötüsü çocuk ölüyordu filmde.İkinci yarının onuncu dakikasından itibaren ağlamaya başladım.Susamadım.Sen olsan dalga geçerdin.Ne ağlıyorsun kızım?Kendine gel diye küçümserdin.Bende yanında sağlam durmak için uğraşırdım.Ama bilirdim sende duygulanmış olurdun film için.Çıkışta bana sarılırdın.Ağlamazdın ama bilirdim üzülmüş olurdun.Belki aklına beni kaybedebileceğin gelirdi.Biraz daha üzülürdün.
Bir gün ben daha sana aşık olduğumu yeni kabullendiğim sırada arkadaşımla bir parkta oturuyorduk.Ben o parkı çok seviyordum çünkü ben seninle bir keresinde sorun yaşamıştım ve parka oturmuştum.Göklere bakıp dua etmiştim.Sonra sen bana çok iyi davranmıştın.Hatta sonradan öğrendim ki orası arkadaşımın annesinin eskiden oturduğu evin yeriymiş.Ev yıkılmış oraya park yapılmış.Benim için daha uğurlu oldu orası.Hep orada senden bahsettim.Emin ol oradaki çınar ağacı senin hakkındaki her şeyi biliyor.
Evet bu hikayenin daha güzel bitmesini isterdim.Onu çok güzel bir şarkıyla bütünleyerek anlatmak,herkesin dinlediklerinde özeneceği bir aşk hikayesi olsun isterdim.Her kız bunu ister.Ame gerçekler bu değil.Üzgünüm.
Pazar
Saatlerin Anlamları
Hani bir batıl inanç vardır ya.Eğer saatle dakika aynıysa biri seni düşünüyor derler.Ben batıl inançlı bir insan olarak buna inanıyorum.Çünkü bir çocuğun bana aşık olduğundan emin olduğum zaman günde 20 defa denk geliyordum.Şimdiyse çocuğu elimden kaçırdım hep 16.17 / 14.13 / 18.19 gibi saatlere denk geliyorum.Evrenin bana seni düşünmüyor deme şekli.
Bende siteye baktım acaba ne anlama geliyormuş bu saatler diye.Şimdilikten söyleyeyim kesinlikle saçmalık.
O yüzden sabah ondan beri seni düşünüyor.Seni yalnız yakalasa gelip konuşacak diyemem büyük ihtimalle heyecandan konuşmanın içine sıçacak ama en azından eve mutlu dönecek.Bu yazıda Falım sakızlarının manilerine döndü.
Bende siteye baktım acaba ne anlama geliyormuş bu saatler diye.Şimdilikten söyleyeyim kesinlikle saçmalık.
01.01 Seni Seviyor.Hayır seni 01.01 de düşünen adam sevmez.Gitsin doğru düzgün saatte sevsin.Gecenin bir yarısında sevilmez öyle.Yani o an seninle mesajlaşmıyorsa seni sevdiğini sanmıyorum.Sevmenin bile mesai saati var.Gecenin birinde insan sevilir miymiş?Ama sevişiyorsanız sana olan aşkı depreşmişte olabilir.
02.02 Senden Hoşlanıyor.Bak bu olabilir.Çünkü gecenin ikisinde seni düşünen bir adam varsa senden hoşlanıyordur ve o an mastürbasyon yapıyordur.Yani seni düşünme nedeni de budur.Seni sevmesi değil. Belki pornodaki kız sana benziyordur .Kim bilir?
03.03 Sana Aşık olmaya Başlıyor.Bu da olası.Çünkü aşık olmaya başladığımızda bi ara uyku tutmuyor .Oturup boş boş kalbimizin hızlı atışıyla duvara bakıyoruz.Sürekli aklımızda onu sevip sevmemek arasında seçim yapmaya çalışıyoruz.Tam o sıra gecenin üçü olabilir.
04.04 Seni Çok Seviyor.Valla gecenin o saatinde uyumayıp seni düşünüyor -Adam gibi- ya da seninle mesajlaşıyorsa aşık benden söylemesi.
05.05 Senden Nefret Ediyor.Evet.Birincisi bu saate sen niye denk geldin gecenin 5inde niye ayaktasın?İkincisi senden nefret etme saati bencede sabah beş olabilir.Çocuğa çok pis kazığı sokmuşsundur.Piç gibi ortalıkta bırakıp gitmişsindir.Sorun sende değil bende geyiğini yapmışsındır.Sonra o içip içip arkandan 'Orospu ' diyordur sende vicdan azabından uyuyamıyorsundur.İşte öyle bir saat bu.
06.06 Kötü Bir GünEğer sabahın 6 sında uyanıyorsan tabi kötü bir gündür.Sabahın 6 sında uyanıp 'Ayy !Mükemmel bir gün biraz neşelenip güleyim .'diyen yok.Saat 12ye kadar kendine gelememen olası.
07.07 Seni Sevmeye Çalışıyor.Sabah uyandı.Elini yüzünü yıkadı.Sonra seni hatırladı.Belki ilişkiniz çok uzun süredir çalkantı da ama hala uyandığında aklına ilk gelen sensin.O yüzden seni bırakmaması gerektiğini düşünüyor.Çünkü sen gidersen senden sonra sabah uyandığında aklına gelecek kişi yine sen olacaksın ama yanında olmayacaksın
08.08 Güzel Bir Gün.Ohhhh! Sekize kadar yattın.Dün çok geç uyumadıysan uykunu aldın.Kalkıp çayını koyup kahvaltını yapıp güzel bir güne başlamak için güzel bir saat.Eğer üniversitede öğrenciysen bu saatte memleketteki annen seni düşünüyordur.İkinizde belki aynı saatte uyanmışsınızdır.Çay içerken birbirinizi hatırlıyorsunuzdur.
09.09 Seni Üzecek.Zaten sabah erken uyanıp dokuza kadar mesaj atmamışsa, aklına bile gelmemişsen seni üzeceği dünden belli.Uyandığı an daha yatakta gerinmeden sana 'Günaydın.' mesajını atmalı.
10.10 Senden Ayrılmayı Düşünüyor.İlişki bitmişse ve seninle konuşacaksa büyük ihtimalle bu saatte alıştırma yapıyor ve ya Ekşi Sözlükten en iyi ayrılma cümleleri diye Entrylere bakıyor.
11.11 Sana Sürpriz Yapacak.İnşallah bu sürpriz tek taş yüzük falandır.Yani ben kocaman,götüm kadar oyuncak ayı ya da yusufçuk kolyesine artık sürpriz hediye falan demiyorum.Onlar sevgili olmanın asıl gereklilerinden.Her erkek sevgilisine bir kez bu hediyeleri almıştır.En başta aklına gelince klasik olmasın demiştir daha sonra aklına başka bir şey gelmediğinden onları almıştır.Ama battaniyeyi kırpıp aslında gerçeğine hiç benzemeyen hayvan figürlerinin içine silikon doldurunca hiç şirin olmuyor bilesiniz.
12.12 Seni Kalpten Seviyor.Öğle yemeğine çıktı.Sandiviçi ısırırken marulları gördü aklına senin giydiğin yeşil elbise geldi.İşte bu bağlantıyı kurup seni düşünüyorsa abayı sana yakmış bu adam.
13.13 Seni Kıskanıyor.Birbirinize açılamamışsınız.Kur yapma evresindesiniz.Ama adım atmayacak kadar gururlusunuz ikinizde.Sen artık olmazsa başkalarına bakarım modunda etrafındaki bütün yakışıklıları kesiyorsun.O da seni kesiyor.Sen onlarla konuştukça o seni kıskanıyor.Eve gidip sinir krizi geçiriyor.Sana kız gibi trip atıyor.
14.14 Sana Çıkma Teklifi EdecekSen hep arkadaşlarınlasın.Etrafın kızlarla dolu.Çocuk bi boş vaktini bulup yanına gelip konuşamadı ki.
O yüzden sabah ondan beri seni düşünüyor.Seni yalnız yakalasa gelip konuşacak diyemem büyük ihtimalle heyecandan konuşmanın içine sıçacak ama en azından eve mutlu dönecek.Bu yazıda Falım sakızlarının manilerine döndü.
15.15 Eski Sevgilini Görüceksin.Eğer çarşıda fink fink geziyorsan görürsün tabi.Ve ya zaten görmek istiyorsundur hep onun takıldığı mekanlardasındır.Seni görsünde belki tekrar aklına girersin diye bekliyorsundur.Aklına girersinde kalbine biraz zor canım.
16.16 Seni Aldatıyor.Pek sanmıyorum.Bu saat pek aldatma saati değil.Yani ancak düşünceyle aldatıyordur.İkindi vakti aldatmak yemez.kolay değil öyle.
17.17 Onunla İlgili Düşündüklerin Gerçekleşecek.Valla ne düşündüğüne bağlı.Onun yolda bulduğu milli piyango biletine büyük ikramiye çıkacağını daha sonra gelip sana kocaman bir pankartla ilan-ı aşk edeceğini.Daha sonra evlenip Sabancılar gibi bir hayat yaşayacağınızı düşnüyorsan biraz zor.
18.18 Seni %100 Seviyor.Emin olun ben Yüzde 100 ü bıraktım Yüzde 51 bile yeter durumuna geldim.Sürünüyorum artık .Yüzde 100 benim için bir lüks.Ama siz doyumsuzsanız bilemem.bazen 100 olmaz 99 olur.Arada bi rahat bırakmak lazım çocuğu.
19.19 Seni Öpmeyi Düşünüyor.Sinemada olabilirsiniz.Akşam matinesi.Tamda romantik filmin ortası.Bulmuş karanlık ortamı kaçırmak istemiyor.Romantik komedideki çift öpüşsün diye an kolluyor.Onlar öpüşsünde o da bak aklıma ne geldi diye sana yumulsun.
20.20 Seninle Evlenmeyi Düşünüyor.Tam pahalı bir restoranda yemeğe çıkarılıp evlenme teklifi almalık bir saat.Böyle kocaman bir pırlantayla.kemancıyı unutmamak lazım.
21.21 Seni Düşünüyor.Bilgisayar başında senin Facebook sayfanı gezerken seni düşünüyor olabilir. Tweetlerini okuyor da olabilir.Senin bütün internet geçmişini araştırıyor olabilir.Seni düşünmesi için çok neden var.
22.22 Sana Karşı İlgisiz.Seni götüne bile takmıyor.Bütün gün başkalarıyla mesajlaştı sense sadece whatsappta so görülmesine bakıp durdun evde tırnakların yedin.Ona mesaj attın sana geri dönmedi.EEE onu bırakmanın zamanı değil mi?
23.23 Sana Deli Gibi AşıkYatağa girdi ve uyumadan önce aklına gelen kişi sensin.Senin gülüşünü,saçlarını senin ona yaptığın şirinlikleri düşünüyor.Bu aradığım kız diyor.O yüzden uyuyamıyor.
00.00 Seni Rüyasında Görüyor.Tavuk gibi erken yatıyorsa seni rüyansında görmesi olası.İnşallah rüyasında giyinik bir şekildesindedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)