unutmak istediğim her şeyi her gün bütün yeni olmuşluğuyla yaşayıp ağlamayı keşfettiğim o ilk andaki gibi ağlıyorum. her gece öldürüp uyuduğum adamı her sabah başucumda yeni doğmuşluğuyla buluyorum.
Ben diyorum seni bitirdim.seni yaktım kül ettim.senin ne işin var hala burada?
bütün yüzlere kendini yapıştırmaya utanmamış diye düşünüyorum. utandığı çok az şey vardı. göz göze 1 kere denk geldik ama ne denk gelmek, beni alıp bir çocuğun içine neşe diye koymuşlardı. bir yüzü kendi yüzümden daha iyi nasıl bilirim diye sorup, kirpiklerine kalbimden atışlar armağan ediyorum -ki kalbimin atışları bir kere bile umrunda olmamıştı
ben diyorum seni taşlara bağlayıp yamaçtan aşağı yuvarladım, çünkü öyle yaptım. bütün gülüşlerini söküp ciğerimden başkalarının mutluluğuna kattım, senin diyorum ne işin var burda?
bir başka aşkın acısını evladı bilen adam ne güzel itekledi bütün gerçek aşıklarını elinin tersiyle. elinin üstündeki damarlara değen kalbim kendini parçalara bölüp teker teker atmaya devam etmişti. öldürücü bütün hamleleri yapar ama öldüremezdi. ben ki bütün ölümsüzlüğü içmişim onun gözlerinden, bakışlarıyla asarım kendimi de yine ölmem.
ben diyorum seni köşelerinden yaktım, çünkü öyle yaptım. senin ateşini söndürüp içimde başka meşalelere kıvılcım yaptım , senin diyorum ne işin var burda?
bütün unutmuşluğun her zaman hatırlanan her anıyla kendime kurmacalar yazıyorum. sen de beni sevmişsin mesela sadece bi an, ben bunun verdiği umutla her gün kendimi öldürüyorum.
ben diyorum beni alıp her gece kornişlere astım, çünkü öyle yaptım. bütün boşa giden sevgimi söküp kalbimden oyuncak bebeklerimin göğüslerine tıktım.
benim diyorum hala ne işim var sende?