neler kaldı elimde ve neler kalmadı, neler kalmak istedi de vurduk bir bir solundan artık bunlar konuşulmalı.
bi kere kocaman bir enkazın altında kaldım, şu sesimi kimse duymadı. sözde beni koruyan kanatlarının altında kaç gece kendimi bitirdim senin kılın kıpırdamadı. yürüyerek altından çıktığım 10 ayın acısını halledebildin mi diye dönüp kimse sormadı. elimde kalmayanlar arasında üstümde parçaladığın kanatların var.
bir sevdayı birlikte bodruma kapattık ve anahtarını kaybettik. birlikte bir sevdanın çok afedersin amına koyduk, katilleri olarak görüyorum ki şimdi mutluyuz. biz bu kalpleri aldık birbirine tokuşturduk ve farklı yolların rotasını tuttuk. şimdi elimde kalmayanlar arasında birbirimizin üzerinde artık var olamayan ölü haklarımız var.
sen bir yalvarışı elinin tersiyle selamladın, bu artık sadece senin sorunun. sen bu kalbi ezip geçerken hatırlatayım paşa gönlünün geri dönmeye niyeti hiç yoktu. benimle arana ördüğün duvarlara çarparken ben kulaklarında bangır bangır dinlediğin müzikler umarım hayatın boyunca kör bi lanet gibi çalar durur. elimizde kalmak isteyen ortak hayatı tam solundan acımadan vurdun. bunun sorumluluğunu almıyorum.
gidemediğim yerlerin başında arnavut kaldırımlı sokaklar var güler misin ağlar mısın ben ağlamaktan yanayım.beni beklediğin sokağın acısı bitti biraz bununla avunayım.
elimde kalamayanların toplamı kocaman bir sen ediyor, elimde kalanlarsa anlatılacağına dair söz verilmiş bir masal ve eski bir kitap, allah kahretsin ikisi de sen kokuyor.